EGE İNCİ’NİN YAZAR NEŞE TORUN İLE RÖPORTAJI

Kısaca kendinizi anlatır mısınız?

1965 Yılına Artvin’de doğdum.

1987 Yılında Ankara Gazi Üniversitesi Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi’nden mezun oldum. Uzun yıllar Ankara ve Muğla’da mimar olarak çalıştım. Bir kız bir erkek çocuk annesiyim.

‘’KANAYAN YÜREĞİM’’ (2005), ‘’YOLCU’’ (2006), adlı şiir kitaplarım var.

İlk romanım ‘’ İÇİMDEKİ NEHİRLER’’(2008), ikinci romanım ‘’ACI İTİRAF’’ (2009), üçüncü romanım ‘’KASYA’’ (2020) de yayınlandı.

Ayrıca yağlı boya resim çalışmalarım var. İlk kişisel sergimi 2005 yılında açtım. Çok sayıda karma sergilere katıldım.

Ne kadar zamandır yazıyorsunuz?

Yazmaya başlamam ortaokul yıllarına kadar iner. Yıllar içinde hobilerim profesyonelleşti.

Yazmanızda en büyük etken nedir?

Yazmak duyguların dışa vurulmasıdır. Bu da insanı rahatlatır. Ortaya bir eser çıktığında çok mutlu olurum. Bu durumu anlatan bir sözüm vardır.

‘’Duygular yoğunlaştığında yürekte ince bir sızı başlar.

İşte o zaman duyumsadıklarımı sayfalara mürekkeple kusar;

Acılar, sızılar dermansız uçar.’’ Neşe Torun

Yazarken çektiğiniz en büyük zorluk nedir?

Odaklanma sorunudur. Genellikle gece yarısından sonra, el ayak çekilince, mum ışığında odaklanırım yazmaya.

Kitaplarınız daha çok hangi yaş gruplarında ilgi çekiyor?

Çocuklar hariç her yaş gurubundan okuyucularım var.

Yazarken ilham aldığınız şey nedir? Bir kişi olabilir, bir nesne olabilir. O ilham periniz size ne olunca geliyor.?

Yazarken sessizlikten ya da doğadaki seslerden ilham alırım. Yağmurun sesi, rüzgarın sesi , yaprakların hışırtısı, kuşların cıvıltısı, akarsuyun şırıltısı, dalga sesleri…vb.gibi doğadaki seslerden ilham alırım.

Beğendiğiniz ve kitaplarını okuduğunuz bir yazar var mı?

Zülfü Livaneli, Ayşe Kulin, İnci Aral, …gibi bir çok yazarları beğenir ve okurum.

Peki yazarlarla görüşme imkanınız oldu mu? Bir araya geldiniz mi hiç?

Ankara’da USBOD (Ulusal Sanatçılar Birliği Oluşum Derneği ) üyesiyim. Zaman zaman yazar arkadaşlarımla dernekte bir araya geliyorum.

Konularınızı nasıl seçiyorsunuz? Ve nasıl yazıyorsunuz?

Hayata dair konuları seçiyorum. Yaşanmış gerçek olaylardan esinlenerek kurgumun ana başlığını oluşturuyorum. Daha sonra tıpkı bir mimari projeyi tasarlar gibi tümden gelim metoduyla alt başlıkları oluşturup onları cümlelerle, paragraflarla nakış gibi işliyorum.

Mimari proje tasarlamakla roman yazmak aynı şeydir bence. Sadece kullanılan enstrümanlar farklıdır. Mimari projede düşüncelerinizi çizgilerle sembollerle paftalar üzerinde ifade dersiniz. Romanda ise düşüncelerinizi kelimelerle, cümlelerle, paragraflarla sayfalar üzerinde ifade edersiniz.

Peki son olarak buradan okurlarınıza seslenmek isterseniz ne dersiniz?

Ben kadın cinayetinin hiç olmadığı il olan Artvin’den geliyorum ama ne yazık ki kadın cinayetleri oldukça arttı. Bu anlamda okuyucularımı duyarlı olmaya davet ediyorum. Ve tabii ki kitaplarımı okumalarını diliyorum.